Access ve İlişkiler

Access ve İlişkiler

Mucizevi can, bu yazımda size yıllardır eğitmeni olduğum Access Consciousness (bilince erişim) öğretisinin ilişkilere dair bakış açılarından bahsetmek istiyorum. İlişkiler konusunu YouTube’da Recep Özer Akademi kanalımdaki videolarımda paylaşıyorum. Size önerim 21 Günde Mucizevi İlişki - 1 ve 21 Günde Mucizevi İlişki - 2 videolarını lütfen izleyin, çok katkı alacaksınız.

Öncelikle bilmelisin ki başka birisiyle güzel bir ilişki için en başta kendimiz ile olan ilişkimizin güzel olması, kendimizi sevmemiz gerekiyor. Daha sonra da ilişkilere dair sonsuz varlığımıza hizmet etmeyen bakış açılarımızı temizlememiz gerekiyor. Çünkü biz neye inanırsak onu çekeriz. İlişkilere dair olumsuz kayıtlarımız varsa, travmalarımız yoğunsa kendimize dair değersizlik, yetersizlik gibi bazı olumsuz kodlamalarımız varsa sıkıntılı ilişkiler yaşarız. En temel haliyle bilinçaltımızda “Erkeklere güvenilmez” inancımız varsa bu inancımız nedeniyle güvenilmez erkekleri kendimize çekeriz. “Ben değersizim” inancımız varsa ilişkilerimizde bize değersizliğimizi deneyimletecek kişileri çekeriz. Ama ilişkilere dair güzel bilinçaltı kayıtlarımız ve inançlarımız varsa kendimize, öz değerlerimize dair kodlamalarımız da olumlu ise güzel ve katkı dolu ilişkiler yaşarız. İlahi sistemde her şey bizden bize döner.

Access’in ilişkilere dair bakış açıları çok farklıdır. Access der ki: ilişki iki ayrı nesne arasında olur. Yani bir ilişkim var dediğimiz zaman iki ayrı nesne arasındaki ilişkiden bahsederiz. Yani birlik yerine ayrıma girmemiz gerekir. Access ilişki kavramı yerine yakınlık kavramını koyar. Yakınlık, hep özlem duyduğumuz ve aradığımız birlik bilinci anlamına gelmektedir. Burada anlatılmak istenen iki ayrı nesne arasındaki ilişki değildir, çünkü iki ayrı nesne arasındaki ilişkide arada duvarlar ve bariyerler de bulunur.

İlişkiye neden gireriz canlar? Çoğunlukla kendimiz olarak bir ilişkide var olmak yerine uyum sağlamak için ilişkiye gireriz. Daha doğrusu ilişkiler içinde uyum sağlamaya programlıyızdır. Peki, bu ne demektir? Bir ilişkiye giriyoruz ama ilişkiye girmeden önce biz başka bir insanız. İlişkiye girdiğimizde bizim bazı huylarımız karşıdaki kişiye uymuyor ve bu durumda ne yapıyoruz? Bu durum Kendin Ol, Dünyayı Değiştir kitabında şu şekilde anlatılır: Bir mini arabada şoför koltuğunda bir arkadaşınız oturuyor ve siz arabaya bineceksiniz. Buradaki kişiyi sevgiliniz, kız arkadaşınız, erkek arkadaşınız ya da normal bir arkadaşınız olarak düşünebilirsiniz. Siz arabaya bineceksiniz ve çok güzel bir ilişkiye başlayacaksınız ama kapıyı çektiğinizde kolunuz sığmıyor. Bu durumda diyorsunuz ki: Ne önemi var?, zaten güzel bir ilişkim var öyleyse kolumu keseyim. Artık kendiniz olmuyorsunuz, kendinizden bir şeyler vermeye, fedakârlık yapmaya başlıyorsunuz. Bu arada parantez açalım: Fedakârlık ne demektir? Fedakarlık, bir şeyleri feda ederek kar gütmek anlamına gelir. Yani aslında bu noktada bir çıkarımız, beklentimiz var. Kolunuzu kestikten sonra kapıyı kapatacakken bu sefer de bacağınız sığmıyor. Diyorsunuz ki: Artık güzel bir ilişkim var, buna da ihtiyacım yok ve bacağınızı da kesiyorsunuz. Bu şekilde kendimizi küçülterek, kendimizi kapatarak ve kendimiz olduğumuz şeylerden fedakârlık yaparak o ilişki içinde uyumlanmaya çalışıyoruz. Bu noktada artık siz, siz değilsiniz. Karşıdaki kişinin sizde hoşlandığı özellikler artık sizde değil. İlişkiye uymak için kolumuzu, bacağımızı kestik.

Access aslında bir ilişkiye genellikle galip olmak için girdiğimizi söylüyor. Toplumun ve kolektifin bakış açısıyla yalnız olmamak yani artık bir ilişkim var, başardım demek için ilişkiye giriyoruz. Galip olmak ne demektir? Başardım, benim de bir ilişkim var, ben yalnız değilim, beni seven, destekleyen birisi var demektir ama tüm bunlar dışarıya karşıdır. Eğer bunlar çevreye gösterilmeye çalışılıyorsa zaten içi boştur. İlişkilere çoğunlukla bu bilinçaltı ile giriyoruz o yüzden lütfen bunu fark edin. Bir de yalnız

olmak ve kendi başına olmak kavramları vardır, bunları çok severim. Mesela; birçoğunuz artık eskisine göre yaşamınızda daha çok yalnızlığı istiyorsunuz değil mi? Aslında o yalnızlık değil, tek başınalık ve evrenle birliktir.

Access’in ilişkiler ile ilgili bir başka bakışı açısı da sevgi ile ilgilidir. Access sevgi kavramından bahsetmez çünkü sevginin üzerinde çok fazla yargı, bakış açısı ve tanımlamalar vardır. Sevgi kavramındaki tanımlamalara girmeye çalışıp giremediğimiz zaman mutsuz oluyoruz, kendimizi yargılıyoruz. Access’den bağımsız olarak bahsetmek istediğim Beş Sevgi Dili diye çok güzel bir kitap var, herkese tavsiye ediyorum. O kitapta herkesin sevgisini farklı şekilde ifade ettiğinden bahseder. Bazıları onay sözleriyle ya da onaylanarak sevgiyi ifade eder. İkinci olarak, bazı insanlar nitelikli beraberlik ile sevgiyi gösterir. Benim oğlum Rüzgar ile yaşadığım sevgi budur, kaliteli vakit geçirdiğimiz zamandır. Sevgiyi göstermenin üçüncü şekli armağan alıp vermektir. Bazıları da hizmet ederek sevgiyi ifade ederler. Burada alma verme dengesini korumak önemlidir. Son olarak da bazı insanlar fiziksel temas ile sevgisini gösterir. Diyelim ki siz bu beş sevgi dilinden fiziksel olana sahipsiniz. Siz sevginizi böyle gösteriyorsunuz ve karşınızdakinden de bunu görmek istiyorsunuz ama karşınızdaki kişi bu fiziksel temas sevgi diline sahip değil, sevgisini böyle göstermiyor. Bu durumda ne yapacağız? Herkesin sevgisi farklıdır, herkesin sevgiyi yaşama şekli farklıdır.

Access sevgi tanımları yerine yakınlığın beş öğesini koyalım diyor.

Bu öğeler onurlandırma, güven duyma, izin vermek, yaralanabilirlik ve şükran duymaktır.

1-Onurlandırma: Her zaman saygı ile muamele etme anlamına gelmektedir.

2-Güven duyma: O kişinin tamamen sizin onunla tanıştığınız andaki gibi kalacağına güvenmek (sevdiğimi görünce değişir diye düşünmemek) ve kendinize güvenmek.

3-İzin vermek: Her şeyin ilginç bir bakış açısı olduğunu görmek, yargısız olmak demektir.

4-Yaralanabilir olmak: Bariyersiz, duvarsız olmaktır ve bu toplam farkındalığın gücüdür canlar. Esas kudret budur. Üzülmeyelim diye araya bariyerler koyuyoruz ama aslında gerçek güç bu değildir. Gerçek güç bariyerleri indirip izin verme alanında işlemektir. Ancak izin vermek paspas olmak da değildir, yakınlığın beş öğesinin içerisinde bir şeylere izin vermektir.

5-Şükran duymak: Dain Heer’ın çok güzel bir sözü var: Aynı anda hem şükran duyup hem de yargıya sahip olamazsınız ama sevgi ve yargı el eledir.

O zaman hadi sorular soralım:

Mucizevi bir ilişki için neler mümkün?

Hafif ve katkı dolu ilişkiler yaşayabilmemiz için neler mümkün? İlişkilerimizde tanımlamaların ve hayallerimizin ötesinde neler mümkün? İlişkimizin içinde kendimiz olmamız için neler mümkün?

Access’in ilişkiler ile ilgili bakış açıları hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için Access’in kurucu ortağı Dr. Dain’in “Kendin Ol, Dünyayı Değiştir” isimli kitabını ve yine Access’in “Bir İlişki İstediğinizden Emin misiniz?” isimli kitaplarını tavsiye ederim. www.recepozerakademi.com sitemiz üzerinden tüm Access kitaplarını temin edebilirsiniz.

HEY!

SEN BİR MUCİZESİN Recep Özer

Yazılarda Ara

Kimdir?

Recep Özer

Recep Özer

"Ne yaşıyorsan sorumlusu sensin. İç dünyanda neye inanıyorsan dış dünyada da sonuçlarını yaşıyorsun. İnançlarına inebilir ve değiştirebilirsen hayatın da değişir"

Sosyal Medya